Bu Pazar

Bu Pazar, yani yarın, tencerenin altını biraz daha açalım, açalım ki yemek çabuk pişsin hanımlar. İstanbul’daysak bir koşu Tünel’e gidelim. Boğaz, havuz, su kenarındakiler, ağaç altındakiler: Biliyorum hava pek sıcak, kavruluyoruz ama biz yine de bu Pazar sere serpeliğimize, bilumum su ve gölge sefamıza, verebilirsek bir parça ara verelim, gazetelerin hafta sonu eklerini daha hızlı gözden geçirelim. 40 yaşından sonra benim de kafama dank eden ‘Hayat ilk önce kendini keşfetmek, işte o zaman ben hayata hayat derim’ cümlesini hakkıyla soluduktan sonra geniş geniş gerinmeyelim yarın sabah. Güneşi selamlayalım selamlamasına ama fazla oyalanmadan toparlanalım. Geç sabah kahvaltılarının sonsuz keyfini erken terk edelim. Gün torbaya sığmaz a, gevrek dedikoduları, onlarla birlikte patlatacağımız çaylı kahveli tereddütsüz kahkahaları akşamüstüne bırakıverelim.

Bu Pazar anlamlı bir yürüyüş var Tünel’de. Tünel’den Taksim’e. Amaç kadın cinayetlerinin protesto edilmesi. Kadınlar, milletvekilinden, hukukçusuna, yazarından sanatçısına orada olacak. Bu işin çözülmesine gönül, emek, zaman vermiş bir platformun, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun düzenlediği bir yürüyüşte buluşacaklar. Türkiye’deki hemcinslerinin yaşadığı bir dramın, Türkiye’yi gerçekten kasıp kavuran bir gerçeğin altını çizmek için yan yana geliyor kadınlar.

Gidelim. Telefon konuşmalarımızı azıcık kısa keselim bu pazar. çamaşır makinesini kısa programa çevirelim. Sofrayı ekmek kırıntılarıyla bırakıverelim. Küçük kızı babasına emanet edelim. Büyük olanı, oğlan, zaten ne zamandır kendi aleminde, ona diyelim ki ‘başınızın çaresine bakın, ben yürüyüşe gidiyorum valla.’

‘Aman anne iş çıkarma başımıza!’ derse de aldırmayalım, biz yine gidelim.

Kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri, sendikaların kadın kolları, belediyenin kadın odaları ve kadın kuruluşlarının yer aldığı bu yürüyüşte yerimizi alalım.

Gidelim. Bu kadınların davası, bu Türkiye’nin davası. öldürülen kadınları Türkiye’nin, hepimizin kaderi, şimdisi, geleceği.

Gidelim ve bir pankart da biz taşıyalım. Yaşanan adaletsizliğe tavır almak için gidelim. Bu cinayetlerin sadece bir kadınlık sorunu olmadığını, bir insanlık suçu olduğunu da bilerek. Ama yine de unutmadan: Bu kadınlar kadın oldukları, arkalarında hukuki destek bulamadıkları için öldürüldüler.

İlgilenenler için özet olarak yineleyelim: 24 Temmuz Pazar günü saat 13.30’da İstiklal Caddesi Tünel’de buluşulacak ve Taksim’e kadar yürünecek. Cadde boyunca oturma eylemleri yapılacak ve ülkemizdeki kadın cinayetleri protesto edilecek.

Sorularsa belli: Devlet kadınları neden korumuyor? Bakanlığın koruduğu aile, içinde öldürüldüğümüz aile mi?

İletişim için:

Berna Görgülü: 0554 600 29 83

Seval Kutlu: 0507 946 82 71

www.kadincinayetlerinidurduracagiz.net

Gidelim. Bu cinayetlerin Batısı Doğusu, sınıfı, statüsü yok. Gidelim ve sütler kaymak tutar tutmaz orada olalım.