06/02/2017
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2017’nin ilk ayı için verdiği rapor yine ürkütücü!
38 kadını yitirdiğimiz Ocak ayında, serinkanlılıkla baktığımızda gördüklerimiz, aslında her şeyi çok net biçimde sergiliyor, özetliyor.
Ortadaki bu sonuç, kadına yönelik şiddetin hız kesmediği, böyle giderse de kesmeyeceği yönünde. Hiç kuşku yok ki kadın düşmanı söylemlerin, şiddeti üreten, saldırganlığı meşru kılan cümlelere abanması, bugün bu sonucu yaratan en büyük etkenlerden.
Özetle, defalarca yazdığım ve ima etmeye çabaladığım gibi kadınlarını sevmeyen bir ülke Türkiye. Sevgili Leyla Erbil’in dile getirdiği gibi ‘deli bir ülke ama deliliği güzelleştirici değil’. Ne yazık ki, bu delilikte bir hoşluk, esneklik ve coşku yok; olsa olsa katılık, öfke, yok sayma ve elbette şiddet var.
Bu arada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın genel olarak neler yaptığını yeniden hatırlamak isteyenler için Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun sözlerini takip ediyorum:
‘Bizler kadınlar boşanmak istediği için öldürülüyor derken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bazı aile danışma merkezlerine başvuran ailelerin boşanabilmelerini sorun olarak gördü. Sokak aralarında diye nitelendirdikleri bu merkezler için hemen işlem başlattı. 7 bin 500 kadar evli çiftin kendilerine başvurmasından, bunlardan %38’ini boşanmaktan vazgeçirdiklerinden gururla bahsetti. Kadınların boşanmak istediği için öldürüldüğünü görseydiniz, boşanabilen %62’lik kısımdan gururla bahsetseydiniz, bu ay kadın cinayetlerini bir kez daha arttığına şahit olmazdık, 38’li rakamları görmezdik.’
Rapor, aynı zamanda 34 çocuğun istismara uğradığını, 14 kadına cinsel şiddet uygulandığını belirtiyor. Hiç kuşku yok ki bunlar rapora yansıyabilenler. Kayıt dışı nice olayın gerçekleştiğini de teslim etmemiz gerekiyor.
Yine rapora göre geçtiğimiz ay kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı iller şöyle sıralanıyor: İzmir’de 6, İstanbul, Balıkesir, Trabzon ve Şanlıurfa’da 3, Antalya, Giresun ve Kocaeli’nde 2 kadın hayatını yitirdi. Neden dersiniz? Kadınlar boyunduruk altına alınmaya ‘hayır’ dedikleri, yaşamlarına iradeleriyle sahip çıkmak istedikleri için…
Kadın cinayetlerinin bu ülkedeki gözle görülür artışı için cevabımız bellidir. Kadınları yok sayan, onu edilgenleştiren, eğitimden, özgür akıl ve iradeden yoksun bırakan bütün politikalara hayır.a