Çığlık

Çığlık her zaman çalınmaz a!

Bazen de atılır… İşte size TCK Kadın Platformu adına Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Vakfı’nın çığlığı…

AB üyeliği ve kadınlar konusunda bazı elzem noktaları Başbakan’a böyle hatırlatıyor ve bizlerin de çığlığı oluyor:

“Sayın Başbakan,  Bildiğiniz gibi, 23 Ağustos’tan beri yazılı ve görsel medyada ‘AB’nin yeni şartı kadınlar’ başlıkları yer almaktadır. Esasen, bu başlık sanılanın aksine, yeni bir konu değildir. Sizden, Avrupa Birliğine üyelik konusunda göstermekte olduğunuz kararlı tutumu, AB ve kadın-erkek eşitliği politikaları ile ilgili yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda da göstermenizi talep ediyoruz.

10 Aralık 1999’da Helsinki Zirvesinde ‘aday ülke’ ilan edildiğimiz tarihten itibaren hazırlanan Katılım Ortaklığı belgeleri, 2. Ulusal Rapor ve Komisyon’un hazırladığı 2. İlerleme Raporu’nda, kadın politikaları konusundaki yükümlülüklerimiz ve taahütlerimiz açıkça  belirlenmiştir.”

Kısaca “kadın-erkek arasında fırsat eşitliği sağlanmadan tam üyelik olamaz” hususunun altı çizilmiş ve kabul görmüştür! Ama bizler yıllar boyu, “İmza atalım sonrasını düşünürüz” keyfiyetinin budala bir zulme dönüşmesi ve bir süre sonra kendi kuyruğunu kovalayan hantal bir ucubeye dönüşmesine de tanık olmadık mı? Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması hususunda imza atmaktan çekinmeyen devletimiz bu hususta elinden gelen ayrımcılığı yapmaya devam etmiş ve bugünlere gelinmemiş midir?

Peki şimdi ne olacak, neler yapılacak? Vakfın belirlediği noktalar son derece açık ve olmazsa olmaz koşulları içeriyor:  “a. 14 Eylül 2004 tarihinde olağanüstü Genel Kurulda görüşülecek olan TCK Tasarısında, namus cinayetleri, bekaret testleri ve cinsel yönelim konusunda ayrımcılığın önlenmesi için yasal önlemlerin kadın örgütlerinin talepleri doğrultusunda düzenlenmesi ve diğer konularda TCK Kadın Platformu’nun eleştirilerinin göz önüne alınması; b. İş Kanunu, kadın-erkek eşitliğine ilişkin AB direktifleri ile tamolarak uyumlaştırılması,  c. Sosyal güvenlik konusunda ayrımcı uygulamaların kaldırılmasını sağlayacak düzenlemelerin hızla gerçekleştirilmesi d. Kadın erkek eşitliği politikaları ve diğer sosyal politikalara yeterli kaynağın ayrılması, e. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasası’nın gecikmeksizin çıkarılması…”

Hepi topu beş madde. Bu ülkenin kadınlarını oyalama artık Türkiye! İnatla örülü bedbinliğimizin, sabrı taşmakta olan yürek darlığımızın, bendini birgün liğme liğme etme suretiyle karamsarlığını aşacak –neden olmasın?- beklentilerimizin çığlığını gör artık!