03/04/2017
‘Bulutlardan bir kent yapalım ve ismini Hoppala Hop Kenti koyalım.’ Behiç Ak, Gökdelene Giren Bulut.
İyi fikir, diyorum ve bu pufuduk çocuk öyküsünde geçen parlak adı yazımda, biraz kırparak ironik bir biçimde kullanmaya karar veriyorum: Hoppala Hop Diyarı! Vee yüksek binalı, insanı beton katlarla nefessiz bırakan bir Hoppala Hop Diyarı’na (hayır bu kez hüzünle seyrettiğimiz hafriyat alanı ve satılmayan evlerin her koşulda para kazanan görgüsüz müteahhitlerinin Türkiyesi değil, petrol zengini Kuveyt söz konusu) böyle seslenerek, bu diyarda yaşanan bir dramı sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
Hoppala Hop Diyarı’ndaki yüksek bir binada yaşanan bir öykü bu. Bir temizlik işçisi kadının hayatla ölüm arasında verdiği mücadelede, ev sahibi kadının onu kurtarmak yerine tercih ettiği yöntem, çağımıza damga vuran ‘değerler’ bakımından çok önemli bir yere sahip.
Ne mi yapıyor Hoppala Hop Diyarı’nın ev sahibesi?
İntihara teşebbüs eden ve ardından bundan vazgeçen Etiyopyalı temizlik işçisini kurtarmak yerine, onun debelenme anını videoya çekiyor. Kadının çığlıklarını duyarak yaptığı çekim sırasında da ‘Çılgın! Gel içeri’ diye son derece ‘empatik ‘ bir imada bulunuyor. Ve 12 saniyelik videoda Etiyopyalı kadın bir süre sonra aşağıya düşüyor. Hoppala Hop Diyarı’nın hoppası ne mi yapıyor? Bu düşüş anını da kaydediyor!
Düşen kadın kurtuluyor bereket. Yaşayacak. Ancak nedense geride biz insanlığa kalanlar can çekişmeye devam ediyor .
Kayda baktığımız zaman, söz konusu can çekişenler bölümünde, kısaca elimizde ne var dersiniz?
21. yüzyıl! Bütün o yüksek binalar arasında gezinen ezeli yoksulluk ve ebedi zenginlik. Bu gidişle hız kazanıp devam edecek olan ezeli yoksulluk ve edebi zenginlik…
Dahası? Kan, tokat, ölüm, sefalet, rezalet, küstahlık, bencillik, yoksulluk, görgüsüzlük, vıcık vıcıklık. Kısaca her şeyin devamlı kaydedilebilirliği ve insana dair olanın aslında bu kayıtlarda hiç ama hiç izine rastlanamayışı. Dehşetle seyrettiğimiz bu sahneden sonra iki cık cık edip hayata devam edişimiz de cabası.
Kayda baktığımız zaman elimizde ne var dersiniz? Like et gülüm like et (beğen gülüm beğen) , namın yürüsün, like et, beğen. Ah çılgın seni ah! Paylaştıkça çoğal bebek! Bu sefalet çekimle yapay ününe ün kat.
Kayda baktığımız zaman elimizde ne var dersiniz?
Unuttuklarımız.
Kızgınlıklarımız.
Unuttuklarımız.
Kızgınlıklarımız.
Unut…
Hoppala Hop Diyarlarının ışıldayan yüzeysel görkemli batak suları ve biz Hoppala Hop Diyarları sakinlerinin bu ışıltılı yüzeysel, sığ sulardaki ‘derin’ vurgun yemişliği.