Karlı sokak

24 Ocak 1993.

Uğur Mumcu Ankara Karlı Sokak’taki evinin önünde elimizden kayıp gittiğinde takvimler böyle diyordu. Günlerce süren protesto gösterilerine katılmıştık. Gece gündüz yürümüş ve bütün bu olup bitenlere bir neden aramıştık.

Sisli tüllerin arasına gizlenmiş gerçek NEDEN, yüzünü bir türlü bize göstermedi. Oysa içtenlikle sorulan sorulara yeryüzünün er ya da geç verdiği çok net cevaplar vardır. Bugüne kadar bu olmadı.

Aslında neden sorusunun cevaplarının çoğunu vermişti bizlere Uğur Mumcu. Araştırmacı gazetecilik dendiğinde çoğumuz gibi benim de ilk aklıma düşen, yüz yüze tanışamadığım için gerçekten dertlendiğim o ‘gözlem’ci usta yazar, üzerinde dikkatle durmamız gereken birçok konuyu açıkladı bizlere: hâlâ karanlıkta bırakılan konulardan ders çıkarabileceğimiz birçok hususta usanmadan yazdı. Bugün keşke biraz daha az ‘cesur’ olsaydı da bu cesaretini yaşamıyla ödemeseydi demek istesem de Shakespeare’in o ünlü sözünü hatırlayınca hemen vazgeçiyorum:

Korkaklar bin kere cesurlar bir kere ölür.

O dönemlerdeki cesaretin eşliğinde (günümüzdeki cesaret tanımı ve normlarıyla anlaşılabilecek bir cesaret değildir bu) Türkiye’nin en zor zamanlarında gazetecilik yapan Mumcu, Suçlular ve Güçlüler adlı kitabından sonra Mobilya Dosyası’nı yayımladı. Bu kitapta sonradan Türkiye’nin dokuzuncu cumhurbaşkanı olacak Süleyman Demirel’in yeğeninin hayali mobilya ihracatını ele almıştı. Sakıncalı Piyade ve Bir Pulsuz Dilekçe’nin arkasından Silah Kaçakçılığı ve Terör adlı çalışmasını okuduk. Mehmet Ali Ağca ile cezaevinde yaptığı röportajı hâlâ aklımızdadır! Kenan Evren’nin vatain hainliği ile suçladığı Aydınlar Dilekçesi’nin mimarlarından biri olan Uğur Mumcu’nun özellikle Rabıta ve 12 Eylül kitabını okumanızı öneririm.

Ne hazindir ki cinayeti devletin namus borcu olarak tanımlayan hemen her görüşten devlet ‘adamı’ bu boçlarını bugüne kadar gerçek anlamda ödeyememiştir. Ama ilahi bir hakikat de vardır: Borç yiyen kesesinden yer.

Dünyanın kendisine bakmasıyla değil, dünyaya bakarak kendisi olmayı başarmış bu büyük gazeteciye selam olsun!