Mahzun Sarı Çiçek

Ey okur!

Bu yaz sağda solda fazla oyalanmayalım.

Zihnimizde gerçekleştireceğimiz en anlamlı iş Maldiv adaları’na gitmek olmalı. Sarı çiçek klibinin de altını çizdiği gibi şu husus önemli: Bu topraklardaki insanlar olarak çağ ateşiyle olan imtihanımızın biricik adresi Maldiv adaları’dır. Bu yaz oraya gittik gittik, yoksa top 10 ve değerlerinin kapsadığı alanın gerisinde kalmamız gerekecek-ve bize hatırlatıldığı kadarıyla, yani biliyoruz ki -geride kalmak tercih edilecek bir duygu değildir. Artık kitlesel sessizliğe bir son vermeli ve çağdaş olmalıyız.

Ayrıntılarını bilmediğimiz ama hayaletini hissedebildiğiniz o meşkli tutkunun aşkı için gitmeliyiz Maldiv adaları’na… Gitmemiz, tanık olmamız ve  bütün olayı çözmemiz gerekiyor. Havva kodlu, edilgen, mahzun, dişi, sarı bir çiçeğin aktif mi aktif bir erkeği sevdiğinden, bu erkeğin  de işinin ehli kentli bir iş ademi olduğundan başlamalıyız ilkin. İş ademinin kirli traşındaki cazibe,  kalemi masaya atışındaki o umursamaz sertlik, helikopterine binişindeki fütursuzluk, helikopterinden inişindeki maceraperestlik, suya atlayışı, sudan çıkışı, adayı ve sarı çiçeği fethedişiyle gerçeğin ta kopyası bir erkek olduğunu keşfetmeliyiz. İşi daha da abartmalı ve şöyle bir tanımlamaya gitmeliyiz onun için: Kurtçuklar vadisinde tutunabilmiş biri o. Tutunmuş, kurtulmuş, bakir bir adadaki sarı çiçeği elde etmiş, aşmış, işte budur…

Mavinin en romantiği , yeşilin en sahisi, bakir doğanın en güzeli, aşkların en sıcağı, en dirisidir Maldiv adaları’nda yolumuzu gözleyen macera. Gidilmeli ve iyi vakit geçirilmelidir. Yasa koyucuların olasılıklar hesabına daha gönülden bir biçimde canlı kurban olabilmemiz için de gereklidir oraya yapılacak kısa bir yolculuk. Ayrıca nankörlük de yapmamamız gerekiyor. Uzuvlar (göğüs-kalça) ve akıl-fikirlerin(benimsin benimsin benimsin) halka halka yayılmaktan yorulmadığı bir kültürün içindeki bizler için bundan daha iyi bir ütopya olabilir mi? Şu aydınlatılması pek olanaklı görünmeyen olayları, televizyonun içine her an her koşulda düşebilme özgürlüğüne sahip halde kıyısından yakalayabilecek bizler için bu bir umut değil de nedir? Aşk, mah(s)zun haller, sarı çiçeklik, kurtçuk olabilme ve hatta vadide plastik zambaklar gibi boy gösterme durumu-şansı- beklentisi olmasaydı ne yapardık biz kadın erkek Cumalar?

Ne yapardık?