06/11/2017
‘Her yer karanlık’
Hamiyet Yüceses’in seslendirdiği Makber’den; saatleri ‘ayarlanamayan’ bir toplumun sabah ezanına karışan şarkısı.
***
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ünlü yapıtı ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ Hayri İrdal’dan hareketle bir değişim toplumunun yaşadığı rüzgarları anlatır bizlere. Değişim derken modernizme ayak uydurmaya çalışan bir toplumun düştüğü durumların bir nevi hüzünlü bir tespitidir de.
Hayri İrdal’ın on yaşındayken dayısının ona armağan ettiği bir saatle başlar her şey. Hayri bu saatten o kadar çok etkilenir ki hayatı bu yönde şekillenir. İşi, cami saatlerini ayarlamak olan ustası Nuri Efendi ile bu şekilde tanışır, zaman ve saatler konundaki merakını onun ustalığıyla pekiştirir. 1. Dünya Savaşı’nın araya girmesi Hayri İrdal’ın saatler ve zamanla ilgili düşüncelerini engellemez. Askerden geldikten sonra da bu sevdası devam eder. Halit Ayarcı gibi uyanık mı uyanık, her taşın altından çıkan biri ile tanışması ve ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün kurulmasına kadar devam eden bu macera, Hayri İrdal’ın naiflikleri ve dünyayı anlama konusundaki geç kalışlarıyla olmadık bataklara saplanır, bir biçimde bu bataklardan kurtulur, sonra farklı bataklara farklı farklı biçimlerde saplanır. Kısacası Hayri İrdal’ın saatlerde gördüğü zamanla, yaşanan zaman ve zamanın değişen şartları arasında dağlar kadar fark vardır.
Sizler bu yazıyı okurken, 21. yüzyıl ülkesi Türkiye’de, nice çocuk sabah ‘makber karanlığında’ yollara düşmeye devam ediyor olacak. Yani, geçen sene yaşanan ‘karanlık’ bu sene de aynı ‘fiziksel’ ağırlığıyla üstümüzde gezinmeye devam ediyor olacak; bu yüzden, sabahları o karanlığı gördüğümüzde ülkenin üzerinde gezinen beter karanlığı hissediyor olmamız da tesadüf olmayacak. Hayri İrdal haliyle cıkcık demekten başka söz bulamayışımız ise tarihin, ders alınmadığı müddetçe bir tekerrürden ibaret olduğunu varsaydıracak bize.
Öte yandan buna ‘enerji tasarrufu’ diyenler, nasıl olsa bunu da yutacağımızdan emin, uyanık ve üçkağıtçı (başka pis huylar da var, ama şimdi burada saymayayım) Halit Ayarcı ruhuyla yine kazanmış olacak!
Ya Saatleri Ayarlama Enstitüsü binası? Halit Ayarcı’nın torunlarının ve akrabalarının işgüzarlığı sayesinde onun yerinde yeller esiyor, çok yakında sevimsiz bir gökdelen diktiler yerine, haberiniz yok mu?