Türkiye Kardeşleri

‘Önyargılarımı kırdım’

Yukardaki genç cümle, bu güzel projenin özeti sanki.
Projenin sahibiyse tanıdık bir kurum. Gençler arasında uluslararası platformda çokkültürlülük, çokseslilik ve çoğulculuk fikrini yaymayı yıllardır kendine ilke edinmiş Türk Kültür Vakfı, bu kez Türkiye’de yeni bir ‘ilk’e imza atıyor.
Türkiye Kardeşleri Yurtiçi Değişim Programı, 2015 yılındaki pilot projeden sonra, 19-30 Ekim 2016 tarihleri arasında hayata geçiyor. Bu sefer toplam 7 ilden 60 öğrenci ve 15 öğretmen bir ‘değişim’ programına davet edildi.  Bu projede yer alan liseleri sıralamakta fayda var: Adana Çukurova Toroslar Anadolu Lisesi, Rize Fındıklı Şehit Cavit Köroğlu Anadolu Lisesi, Adapazarı Enka Okulları, Uşak Lisesi, Eskişehir Prof. Dr. Orhan Oğuz Anadolu Lisesi, Antalya Alanya Türkler IMKB Sosyal Bilimler Lisesi ve Zonguldak Erdemir Anadolu Lisesi.
Projeye göre her okul hem öğrenci gönderiyor hem de farklı bir ilden gelen öğrencileri konuk ediyor. Öğrenciler şehirlerde onları konuk eden ailelerle birlikte üç ana faaliyette bulunuyor. Adaptasyon sürecini içeren eğitim etkinliği, bölgenin daha iyi tanınmasına katkı sağlayacak kültürel etkinlik ve son derece önemli bulduğum gönüllülük etkinliği. Öğrenciler topluma katkı sağlayabilecekleri gönüllü bir faaliyette bulunuyor ve belki de, ‘ne çıkarım olabilir’ sorusunun temel dünya görüşü haline geldiği bir yaşamda gönüllüğün ne olduğunu ilk kez keşfediyor. Bu gönüllü faaliyetler arasında engelli ya da yaşlıların merkezlerini ziyaret etme, dahası yerel sivil toplum kuruluşlarıyla buluşma başı çekiyor. Bu da, hiç kuşku yok ki, bulundukları bölgeyi, olabildiğince içerden kavramaya fırsat tanıyacak bir adım.
30 Ekim tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek büyük buluşmada ise bu seneki deneyimin sonuçları konuşulacak ve şimdiki zaman diliminde yaşamakta olduğumuz karamsar tabloya  rağmen ileriki yıllara umutla bakmamıza katkı sağlayacak sonuçlar masaya yatırılacak.
Elbette gönül isterdi ki 2015’teki pilot projede yer alan Bitlis gibi Doğu illerimiz de 2016’daki bu projede yer alsın ve Doğu ile Batı arasındaki köprü, her şeye rağmen sağlamlaşsın. Türkiye’nin şu aralar izlediği rota buna şimdilik izin vermiyor olsa da diliyorum ki sonraki yıllarda bu köprü eğitim, kardeşlik, çokkültürlülük temelinde yeniden kurulur ve bu güzelim proje ülkenin her yanında çiçek açar. Gençler buluşmayagörsün, ne hantal ve ezberci politikacıyı dinlerler ne de yaşlı, kokuşmuş, uyuşmuş beyinleri. Ne savaş hastalıklı meşruiyetini sürdürebilir ne de barış Kaf Dağı’nın arkasında kalakalır. Kısaca yaşam, coşku ve emek kazanır. Yeter ki gençler buluşsun birbirleriyle, yaşamın içinde harmanlansınlar…
Başta Türk Kültür Vakfı olmak üzere bu projede emeği geçen herkese teşekkürler.