Yaşamdan daha geniş olmak

‘Bazı insanlar yaşamdan daha geniştir’ der Don Delillo. Çağımızın en büyük yazarlarından birinin sözlerine gel de kulak kabartma. Üstelik sözü burada bitmez ve şöyle devam eder: ‘Hitler ölümden daha geniştir.’ 
 
Gerçekten de kimi insanlar yaşamı içine alır, kimileri de ölümü. İlki ne kadar ufuk açıcı ise ötekisi o kadar yokluğa, sıradanlığa ve göz hapsine çeker insanı. O yüzden ikincisini bırakıp ilkine bakmak esastır! Dahası, insana dair bir gerçeklik kurmanın yolu- özellikle de beklentisine girdiğimiz siyasi mucizelerin yolu- öncelikle insanın yaşamı ve mucizeleri gerçekleştirme konusunda oraya buraya değil, kendine ve yaşama güvenmesinden geçer. Ve insan, koşullar ne olursa olsun, değiştirebilir. Özgürlüğe giden yolun kapısını, ne zamandır umursamadığı ve küstüğü paslı bahçe kapısını açarcasına yaşama açabilir. 
 
Eşikleri geçebilmek
 
 Buradan yola çıkarak bir duyuruyu iletmek istiyorum size. Daha önce bu köşede Türkiye Küçük Millet Meclisi’nden bahsetmiştim.Türkiye’nin çoktan hak ettiği çoksesliliği ve demokrasiyi kendine şiar edinmiş bir oluşumdu. Şimdi dile getirdikleri önemli bir husus var.  3 adayı televizyonda yan yana getirmek. En son Selahattin Demirtaş ile TRT Genel Müdürü’nün arasında geçenler düşünüldüğünde bunun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor! 
 
 
Duyuru şöyle:
 
‘’Sevgili İbrahim Betil’in kısa bir süre önce change.org’da başlattığı ‘Adaylara Çağrı’ kampanyasını sadece gönülden değil, fiilen de destekliyor ve somut bir öneriye dönüştürüyoruz: Üstelik karşılarında bu kez bir veya birkaç gazeteci değil, halkın temsilcileri olsun.
 
Sivil toplum sorsun, üç aday görüşlerini açıklasın. (Soru süresi 15 saniye. Her adaya her soru için 2’şer dakika. Ekranda herkesin gördüğü bir kronometre, herkese eşit süre, eşit şans) İzleyici de hangisine oy vereceğine böyle karar versin.
 
Bu toplantıda ifade özgürlüğü önünde hiçbir engel olmayacak, ama bu özgürlüğü kullanmayı engellemek tabii ki engellenecek. Karşılıklı konuşmak, söz kesmek, hakaret, önyargılı sözler yok. Adaylar birbirini kötüleyerek değil, kendilerini ve ne yapacaklarını anlatarak oy istemeli seçmenden.
 
Olur mu? Peki hangi kanalda? 
 
Onlar hangi kanalda anlaşırlarsa.
 
Ya anlaşamazlarsa?
 
Uygun bir salon tutulur, İsteyen tüm kanallar, ister naklen yayın yapar, ister kamera gönderirler.
 
Niyet olduktan sonra çözüm bulmak her zaman mümkün. ‘’
 
Detaylar için: http://tkmm.net/?s=haberler&id=122
 
***
 
Denemeye değer! Bildiğiniz gibi yurtdışında işler böyle yürüyor. Bizde de niçin böyle yürümesin?