Yolculuklar teşekkürler

Dana Al Farda’nın ‘The Beginning’ parçası, Katar’ın uluslararası havalimanında çalınıyordu. Katar Filarmoni Orkestrası döktürmüştü. Dana Al Farda, parçadan hareketle her yolculuğun bir başlangıç olduğunu belirtiyordu.

***
Her yolculuk bir başlangıçtır.
Peki. Öyle olsun.
Yine metrodayım. İçimde çalınan müzikse Tokat Yolları Taşlı, Erkan Oğur’un perdesiz gitarından. Bu topraklarda ‘bitmeyeni’ anlatıyor. Cepheye gidişi.
Genç liseli çocuk, elinde bir teşekkür belgesi ile yanımda oturuyor. Ona bir şeyler söyleyesim var. Sadece, gülerek, başımı sallamakla yetiniyorum. Teşekkür ederim diyerek o da bana başını sallıyor. Aramızdaki bu sessiz merhaba orada kalıyor. Devamı ise hayat dediğimiz diğer duraklara. O büyüyecek, ben yaşlanacağım. Dünya ise yalanlarla bezeli hep o aynı kavanoz dipli dünya olarak kalacak.
Yaz mı sonbahar mı belli olmayan, buruşuk, isli bir gündeyiz. Oğlanın karnesine eklenmiş teşekkür belgesinin, dışardaki sonbahardan bozma güne ve o günün nedeni olan isli buluta takılmış hali de bu. 15, bilemedin 16 yaşında olmalı. Şimdiye kadar eğitim sistemimizde atlattığı badireleri düşünüyorum. Ve daha atlatacaklarını. Karşısına çıkacak sınav sorularını. Ah bir tane daha yapsan genç adam bilmem nereye atardın kapağı!
Sonra debeleneceği hayat sınavlarını düşünüyorum. Atamayacağı kapakları, kapaklanacağı eşikleri, o eşikleri geçerken, geçemezken yaşayacaklarını… Ama nasıl başladık? Her yolculuk bir başlangıçtır diyerek. Başlarsın ve gidersin, diyerek. Gidersin evet. Arada eline teşekkür belgeleri de verirler. Çok başarılısın, tebrik ederiz diyerek.
Teşekkür ederiz genç adam! Yeni bir sayfa anlamına gelen bu belgeyi iyi sakla, aman, iyi kullan.
Yarınki üniversite sınavında işine yarar mı bilemem.
Ertesi günkü hayat seçimlerinde.
Sandık seçimlerinde.
Vicdani seçimlerde.
Sen bana bakma yeni sayfaları yine de iyi kullan.
Teşekkür ki ne teşekkür! As odanın duvarlarına as. As her yeri kaplasın belgelerin, diploman.
Teşekkür ederiz sana, başarılarına; gelecek günlerde, bir hiç uğruna, uykusuz, bitap, yaralı, bizi koruyacaksın unutma.
Nerede mi?
İsli, puslu bir bulutun altında. Orada burada. Tozda, çukurda, havada, karada. Geçmişte, şimdide ve gelecekte.
Teşekkür ederiz sana. Çok teşekkür ederiz.
Teşekkürlü karnen sana ve ulusumuza hayırlı uğurlu olsun evlat. Yeni eşikler, yeni bilinmezler, o bilinmezlerin içindeki oyunlar için…
Varlığın için çok teşekkür ederiz sana genç adam.
Hey on beşli on beşli!
Temennimiz: Bu yolculukta ‘sonsuz’ başarılarının devam etmesi…